Covid-19’un önceleri temel olarak akciğerleri etkilediği düşünülüyordu. Ancak bilim insanları daha çok veriyi analiz ettikçe virüsün vücuttaki birçok organı etkileyebileceğini ortaya çıkardı. Bunlardan biri de beyin. Virüsün bu organda yarattığı en önemli sorun ise felç. Nöroloji Uzmanı Dr. Selda Özşahin’e, Covid-19’un en çok kimlerde felç riskini artırdığını sordum. İşte yanıtı…
Virüs beyni farklı şekillerde etkileyebiliyor. Covid-19’un beyin üzerinde yarattığı en büyük problemlerden biri felç yani inmedir. Genel tabloya bakıldığında inmenin ileri yaş, hipertansiyon, diyabet, obezite gibi farklı risk gruplarında görülme ihtimali yüksek olsa da Covid-19 nedeniyle artık genç yaş gruplarında da görülüyor. Üstelik Covid-19’u asemptomatik yani belirti göstermeden geçiren hasta grupları daha fazla inme riski taşımaya başladı. Daha hafif Covid-19 süreçlerinde pıhtılaşma bozukluğu gelişmesi nedeniyle hem hemorajik inme (beyin damarlarında yırtılma sonucu kanama) hem de iskemik inme (beyin damarlarında tıkanma) gelişebilir.
Sağlıksız ve düzensiz beslenme, sigara ve alkol tüketimi, yetersiz hareket, diyabet, kardiyolojik hastalıklar gibi risk faktörleri aynı zamanda Covid-19’a yakalanmaya zemin hazırlayabilecek bir vücut yapısını ortaya seriyor. Bu risk faktörlerini taşıyan bireyler Covid-19’un yanı sıra inme (felç) riski de taşıyor hatta aynı anda her ikisi de görülebiliyor.
Covid-19’a bağlı inmenin belirtilerinde temelde bir farklılık yok. Ani meydana gelen uyuşma, his kaybı, görme kaybı, bilinç kaybı, baş ağrısı, baş dönmesi, kol ve bacaklarda kuvvet azalması gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor.
Araştırmalar sonucu nörolojik semptomlar ve görülme sıklıkları şu şekilde açıklandı:
– Baş dönmesi (Yüzde 20)
– Baş ağrısı (Yüzde 15)
– Kas hasarı (Yüzde 10)
– Koku kaybı (Yüzde 5)
– Tat alma bozuklukları (Yüzde 6)
– Beyin hasarı (Ensefalopati) (Yüzde 3)
Bu tip şikayetleri yaşayan kişilerin hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları çok önemli. Pandemi sürecinde bu şikayetlerle hastaneye ve bir sağlık kurumuna başvuran her hasta potansiyel bir Covid-19 hastası gibi düşünülmeli ve buna göre inceleme, tanı ve tetkik süreçleri yönetilmeli tedaviler bu hassasiyetle planlanmalıdır.