Çanakkale Boğazı ile sahillerde görülen, ‘zehirli’ olarak bilinen pusula denizanaları (chrysaora hysoscella) tedirginlik yarattı.
Doğal yaşam alanları Akdeniz ve Ege olan zehirli pusula denizanaları, yüzey suyu sıcaklığının 2 santigrat derece artması ve denizdeki kirlilik nedeniyle Marmara’da da görülmeye başlandı.
Kırmızı, kahverengi ve sarı renklerde olabilen, 1,5 metreyi bulan tentaküllere sahip denizanaları, cep telefonu kamerası ile de görüntülendi.
“Marmara Denizi’nde üreme şansları arttı”
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammet Türkoğlu, zehirli pusula denizanalarına kesinlikle temas edilmemesi gerektiğini söyledi. Bu denizanalarının 20 yıl öncesinde Marmara Denizi’nde görülmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Türkoğlu, “1,5 metre tentakül uzunluğuna sahip zehirli bir tür. Bu tür aslında Akdeniz’de var, güneyde yaygın. Fakat Marmara ve Karadeniz’de görünmeyen bir türdü. Son zamanlarda iklim değişimi nedeniyle özellikle Marmara’da yüzey suyu sıcaklığı 2 santigrat derece fazlalaştı. Bu tür, burada üreme şansı buldu. Marmara Denizi’nin aşırı kirlenmesi de bu denizanaları için besin içeriğini arttırdı” dedi.
“Tentakülleri yapışkan kapsüllerle dolu”
Yakında deniz sezonunun başlayacağını hatırlatan Prof. Dr. Türkoğlu, kritik uyarılarda bulundu:
“Ne denizdeki canlı bireylere ne de kumsala taşınmış ölü bireylere dokunulmamalı. Çünkü bunların tentakülleri yapışkan kapsüllerle dolu. Temas edildiğinde bu kapsüller cilde yapışıyor ve bu kapsüllerin içindeki kimyasal madde ciltte kızarıklık, kaşıntı ve yanma benzeri etkenler oluşturuyor. Temas edildiğinde hemen denizden çıkılmalı. Temas edilen cilt kısmı amonyak ya da sirke ile yıkanmalı. Kesinlikle tatlı su ile muamele edilmemeli. Çünkü tatlı su bu kapsülleri patlatır ve daha fazla zarar verir. Yumuşak bir havlu ile kapsüllerin üzerine bastırmadan tutulmalı. Daha sonra denizdeki kumla fazla bastırmadan temizlenebilir. Bazı hassas bireylerde etkisi devam edebilir. Problem devam ederse doktora gidilmeli.”