İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yazılı açıklama yaptı. Akşener, 2021’de acilen atılması gereken bazı adımlar olduğunu belirterek, “2021’in ilk yarısında, takibe düşmüş, sorunlu krediler, bankacılık sektörü için çok önemli bir risk oluşturacak. Kamu bankalarının, döviz açık pozisyonunun kapatılması için, önce kamu bankaları, Hazine ve Merkez Bankası arasındaki karmaşık ilişkiyi sonlandırın; böylece güveni yeniden sağlayın. Bankacılık sektörünün taşıdığı sorunlu kredi riski, bir krize dönüşmeden, sektördeki paydaşlarla bir yol haritası oluşturun. Elde edilen karın kişiselleştiği; ama sorumsuz davranışlardan dolayı, uğranan zararın kamusallaştığı bir yaklaşımdan uzak durun” ifadelerini kullandı. ‘KAMU BANKALARININ KREDİ POZİSYONLARINI DEĞİŞTİRMELİ’ Akşener, Ziraat Bankası’nın önceliğinin çiftçiye, Halkbank’ın ise esnaf ve KOBİ’ye finansman sağlamak olduğuna dikkat çekerek, “Ama kullandırdıkları kredilere baktığımızda, bu bankaların, bu sektörlerin dışına çıktıklarını görüyoruz. Bir an önce, kamu bankalarının, kredi kompozisyonlarını değiştirmelerini sağlayın. Bırakın öncelikli olarak sorumluluk taşıdıkları sektörleri desteklesinler. Mevcut durumda, firmaların, faaliyet gelirlerinin yüzde 70’ini, finansman giderlerine harcadıklarını görüyoruz. Faiz oranlarının yükselmekte olduğu bir ortamda, firmaların yapılandırma maliyetleri de yükselecektir. Bu süreçte, yapılandırma talep eden firmalara, kredi kullandırma faizleri üzerinden yapılandırma faizi uygulayın” dedi. ‘KAYNAKLARI DOĞRU KULLANALIM’ Akşener, Türkiye’nin kanayan yarasının işsizlik olduğunu vurgulayarak, “Derhal hem çalışanların özlük haklarını koruyan hem de işverene maliyetini azaltan bir düzenleme yapın. Ayrıca, uygulamaya koyduğunuz yeni asgari ücret düzenlemesi, güvencesiz çalışmayı teşvik ediyor. Yapılan saha çalışmaları, özellikle sığınmacıların yoğunlukta yaşadığı yerlerde, sığınmacıların, kötü çalışma koşullarında kayıt dışı çalıştırılarak, mavi yakalı ve kadın istihdamını ikame ettiğini gösteriyor. Bu durum, yerli ve milli bir ekonomi anlayışına, taban tabana zıt olduğu gibi, insani çalışma koşullarına da aykırıdır. Bu durumu çözmek için, acilen sıkı denetim ve yaptırım mekanizmalarını devreye sokun. Kaynakları doğru kullanırsak, ülkemizin zenginliği işverene de, işçilerimize de, memurlarımıza da, esnafımıza da, emeklilerimize de, çiftçimize de, gençlerimize de yeter. Yeter ki milletini düşünen, adil ve akıllı bir iktidar, liyakatli yöneticiler olsun” değerlendirmesinde bulundu.