WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın ABD’ye iade davasında karar açıklandı.
İADE TALEBİ REDDEDİLDİ
İngiltere’nin başkenti Londra’da, 7 yıldır yaşadığı Ekvador Büyükelçiliğinde geçen sene nisan ayında gözaltına alınıp tutuklanan Assange’ın iadesine ilişkin davada karar duruşmasının kararı çıktı.
İngiliz mahkemesi, WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange’ın ABD’ye iadesi talebini reddetti.
GİZLİ BELGELERİ İFŞA ETTİĞİ İÇİN DAVA AÇILMIŞTI
“ABD güçlerinin, Irak ve Afganistan’da çok sayıda sivili öldürdüğünü ve mahkumlara işkence ettiğini” gösteren belgeleri yayınlaması üzerine, Assange hakkında dava açılmıştı.
Yeni ABD yönetiminin farklı bir yönde karar almaması halinde Washington’ın da aleyhine çıkabilecek karara itiraz etmesi bekleniyor.
“GERÇEK BİR RİSK ALTINDA”
Hakim Vanessa Baraitser, Assange’ın intihar riskinin yüksek olduğunu ve ABD hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağını, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle, “gerçek bir risk altında” olduğunu belirtti.
ABD tarafının tarif ettiği prosedürlerin Assange’ın süper güvenlikli bir Amerikan hapishanesinde intihar etmenin bir yolunu bulmasını engellemeyeceğini vurgulayan Baraitser, Assange’ın akıl sağlığı nedeniyle iadesinin yanlış olacağını vurgulayarak, ABD’nin talebini reddettiğini duyurdu.
Kararın duyulmasının ardından mahkeme önündeki Assange’ın destekçileri sevinç gösterisinde bulundu.
ABD’nin kararı temyize götürmesi beklenirken, avukatlarının ise Assange’ın kefaletle serbest bırakılması için başvuru yapacağı açıklandı.
175 YILA KADAR HAPİS
ABD, Londra’nın dışındaki Belmarsh Hapishanesinde tutulan 49 yaşındaki Assange’ı bilgisayar korsanlığı ve casusluğun da aralarında olduğu 18 suçtan yargılamak için İngiltere’den iadesini istiyordu.
İade edilmesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtilen Assange’ın destekçileri ve avukatları, Assange’ın yaptıklarının gazetecilik faaliyeti olduğunu, suçlamalarda siyasi amaç güdüldüğünü, akıl sağlığının risk altında olduğunu ve ABD hapishanelerindeki koşulların İngiltere’nin insan hakları yasalarını ihlal ettiğini belirtiyordu.
ABD, Assange’ın yayımladığı belgelerle kendileri adına çalışan Irak ve Afganistan’daki yerel personel veya muhbirlerin hayatını riske attığını öne sürerek, gazetecilik veya yayıncılığın suç işleme izni vermediğini kaydediyordu.
Basın örgütleri ise Assange’ın yayınladıkları nedeniyle yargılanmasının kötü bir örnek oluşturacağını ve bundan sonra ABD’nin herhangi bir gazeteciyi casusluk suçlamasıyla yargılayabileceğini vurguluyordu.
DAVA SÜRECİ
Assange’ın kurduğu WikiLeaks, 2010’da, aralarında ABD’nin Irak ve Afganistan’da işlediği suçları da delillendiren çok sayıda gizli belgeyi yayımlamıştı.
ABD’nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç’e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012’de Ekvador’un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı.
Assange, Ekvador’un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve “kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten” tutuklanarak Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulmuştu.
Mahkeme, Assange’ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange’ın iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti. İade davasının ilk turu şubat ayında görülmüş, mayıs ayında yapılması planlanan ikinci tur ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle eylül ayına ertelenmişti.
7 Eylül’de başlayan ve 1 Ekim’de tamamlanan duruşmalarda tarafların şahitleri dinlenmişti.